Skip to main content

Sözlü Tarih Metodolojisi

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi’nin daimi koleksiyonlarından Sözlü Tarih Koleksiyonu içerisinde ses ve video kayıtlarından oluşan tanıklıklar yer alır. Bu tanıklıkların bir araya getirilmesinde sözlü tarih metodolojisinin tercih edilmesinin temel nedeni otorite tarafından perdelenen sesleri, imgeleri, tecrübeleri, hikayeleri, bedenleri ve anlatıları tarihsel adalet mücadelesinin etkin araçları kılmaktır. Bunu yaparken sözlü tarih çalışmalarının demokratik bir platform yaratma, eşitlikçi bir tarih aktarımı olanağı sağlama; ve resmi anlatının kurguladığı, sansürlediği, yok ettiği tarihsel süreçleri öznelerin birebir tanıklıklarıyla yeniden bir araya getirme olanaklarını kullandık. Bu bütünlüklü hikaye bize yalnızca 1980 ve sonrasında işlenmiş hak ihlalleriyle ilgili kritik bilgiler vermiyor, aynı zamanda birbiriyle bağı olmadığı düşünülen dönemler arasında da tarihsel bir bağ kurmamızı sağlıyor. Böylelikle, 12 Eylül 1980 Darbesi ile ilgili resmi anlatıları ve klişeleri bozan; yerine nüanslı, derinlikli ve geniş kapsamlı veri sunan; sadece “kazananların” değil ırksal-cinsel-sınıfsal olarak çeşitli ayrımcılık pratiklerine maruz kalanların, norm-dışıların, sessizleştirilmişlerin yıllar boyu biriken deneyimlerinin aktarılmasını sağlayan; aşağıdan yukarı üretilen açık, şeffaf ve müşterek bir arşiv yaratıyoruz.

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu, yüzleşme ve ileride yürütülecek geçiş dönemi adaleti pratiklerini göz önünde bulundurarak, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin öncesi ve sonrasında darbenin sorumluları tarafından işlenen suçların, hak ihlali gerçekleşen mekanların, ihlal yöntemlerinin ve ihlalden sorumlu olanların kayıt altına alınmasını sağlayacak içeriklerin oluşması için veri sunar. Bu içeriklerin yanında darbe öncesi anti-faşist mücadele dönemine; darbenin sebep, sonuç ve etkilerine; darbe sırasında bizzat deneyimlenen zorlu koşullara ve anlatıcıların bugünkü yaşam ve düşüncelerine dair bilgiler de içermektedir.

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu uluslararası standartlar olarak kabul edilen sözlü tarih etik kodlarını ve uygulamalarını takip etmektedir. Bu etik kuralları anlatıcılara ulaştığımız andan araştırmanın sonuçlandığı ve arşivlendiği zamana kadarki tüm aşamalarda uyguluyoruz. Koleksiyon içerisinde yer alan ses kayıtları 12 Eylül 1980 Darbesi Sözlü Tarih Projesi (Eylem Delikanlı – Özlem Delikanlı 2011-2017) kapsamında yapılan görüşmeleri içermektedir. Bu görüşmeler anlatıcı ve araştırmacıların izniyle daimi koleksiyona eklenmiştir ve 2011-2017 arasında farklı ses kayıt cihazlarıyla yapılan kayıtları içermektedir. Müze’nin sözlü tarih çalışmaları için ise video kayıtları yaptık. Görüşme yapılacak kişilere ulaşırken kartopu görüşme tekniğini kullandık. Bu kişilerin arasında toplumsal cinsiyet ve gelmiş oldukları siyasi gelenek bakımından denge kurmaya özen gösterdik. Görüşmelerin büyük bir kısmını pandemi kısıtlamaları ve seyahat zorluğu nedeniyle sözlü tarihçinin Zoom ile bağlandığı, sözlü tarih asistanının ve yönetmenin anlatıcıyla fiziki mekanda bir araya geldiği sessiz bir ortamda kaydettik. Görüşmelerin uzun olması sebebiyle soruları çıkardık; kimi tekrarlar, kayıt hataları veya duraksamaları ise anlatıcının onayıyla çıkardık. Anlatıcının izni ve onayı olmadan ifadelerini ve anlatısını kesmedik.

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu’nu Sözlü Tarih Metaveri Senkronizasyonu sistemini kullanarak oluşturduk. Bu sistem Bellek Müzesi dijital platformu üzerinde sözlü tarih kayıtları içinde sözcük arama olanağı yaratıyor. Böylelikle ikincil araştırma için çok daha geniş olanaklar ve odaklı arama opsiyonu sunuyor. Her kaydın deşifresinin teker teker girildiği bu sistemde anlatı sırasında hatırlanmayan önemli mekanların, kişilerin ismini, eksik veya yanlış aktarılan isimleri, tarihleri ve bunlara dair düzeltmeleri [ .. ] parantez içinde belirttik. 

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu, benzer bellek müzelerinde olduğu gibi travmatik bir geçmişin kaydını tutuyor. Sözlü tarih içerisinde travmanın kaydının da ayrı bir zorluğu var. Travmanın kaydedildiği bir çalışmanın istenilen sonuca ulaşması; sözlü tarihçinin bu konuda yetkin olmasına, anlatıcı ve araştırmacı arasında bir güven ortamının oluşmasına sıkı sıkıya bağlıdır. Sözlü tarih sorularımızı açık uçlu ve önceden belirlenmeyen sorular oluşturuyor. Yüz yüze ve uzun saatler süren görüşmelerde anlatıyı bölmemeyi ve üç taraftan aldığımız ses kaydını durdurmamayı tercih ettik. Bizim için görüşmelerde anlatılanlar kadar mimik ve jestlerin, beden dilinin, suskunlukların ve zorlanmaların da önemi var. Özellikle kayıp, yas, işkence, hak ihlali anlatıları anlatıcıların istedikleri şekilde ve detayda aktardıkları verilerden oluşuyor. Anlatıcıların istedikleri zaman konuşmaya ara verdikleri, bir konuda konuşmayı istemediklerinde ya da konuşmanın bir kısmının kayda alınmamasını talep ettiklerinde bu isteklerinin karşılandığı açık, şeffaf ve güvenilir bir platform  sunmaya özen gösterdik.

 

Son kertede anlatıcıların istedikleri yerleri çıkardık; yanlış aktarımlar ve yanlış anlaşılmalara neden olabilecek kısımları belirttik; hukuk ekibimizin incelemesinin ardından anlatıcılardan yazılı ve sözlü onaylarını birden fazla kez aldık. 

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu anlatıcılarla ortak ürettiğimiz ve çalıştığımız sürecin özgün bir ürünüdür. Anlatıcılarımızın yaşam öyküleriyle tarihsel adalet mücadelesinin ve şimdiden örülen geçiş dönemi adaleti pratiklerinin etkin özneleri olmaları bizlere ilham verdi. Bu arşivi onların katkısı ve yol arkadaşlığı olmadan hakkıyla oluşturamazdık. Umuyoruz ki; kuşaklararası kolektif bir hatırlama pratiğine, geçmişle yüzleşmeye, insanlığa karşı suçların ve hak ihlallerinin duyulur hale gelmesine ve topyekûn bir demokrasi mücadelesine vesile olsun. 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi’nin daimi koleksiyonlarından Sözlü Tarih Koleksiyonu içerisinde ses ve video kayıtlarından oluşan tanıklıklar yer alır. Bu tanıklıkların bir araya getirilmesinde sözlü tarih metodolojisinin tercih edilmesinin temel nedeni otorite tarafından perdelenen sesleri, imgeleri, tecrübeleri, hikayeleri, bedenleri ve anlatıları tarihsel adalet mücadelesinin etkin araçları kılmaktır. Bunu yaparken sözlü tarih çalışmalarının demokratik bir platform yaratma, eşitlikçi bir tarih aktarımı olanağı sağlama; ve resmi anlatının kurguladığı, sansürlediği, yok ettiği tarihsel süreçleri öznelerin birebir tanıklıklarıyla yeniden bir araya getirme olanaklarını kullandık. Bu bütünlüklü hikaye bize yalnızca 1980 ve sonrasında işlenmiş hak ihlalleriyle ilgili kritik bilgiler vermiyor, aynı zamanda birbiriyle bağı olmadığı düşünülen dönemler arasında da tarihsel bir bağ kurmamızı sağlıyor. Böylelikle, 12 Eylül 1980 Darbesi ile ilgili resmi anlatıları ve klişeleri bozan; yerine nüanslı, derinlikli ve geniş kapsamlı veri sunan; sadece “kazananların” değil ırksal-cinsel-sınıfsal olarak çeşitli ayrımcılık pratiklerine maruz kalanların, norm-dışıların, sessizleştirilmişlerin yıllar boyu biriken deneyimlerinin aktarılmasını sağlayan; aşağıdan yukarı üretilen açık, şeffaf ve müşterek bir arşiv yaratıyoruz.

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu, yüzleşme ve ileride yürütülecek geçiş dönemi adaleti pratiklerini göz önünde bulundurarak, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin öncesi ve sonrasında darbenin sorumluları tarafından işlenen suçların, hak ihlali gerçekleşen mekanların, ihlal yöntemlerinin ve ihlalden sorumlu olanların kayıt altına alınmasını sağlayacak içeriklerin oluşması için veri sunar. Bu içeriklerin yanında darbe öncesi anti-faşist mücadele dönemine; darbenin sebep, sonuç ve etkilerine; darbe sırasında bizzat deneyimlenen zorlu koşullara ve anlatıcıların bugünkü yaşam ve düşüncelerine dair de bilgiler içermektedir.

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu uluslararası standartlar olarak kabul edilen sözlü tarih etik kodlarını ve uygulamalarını takip etmektedir. Bu etik kuralları anlatıcılara ulaştığımız andan araştırmanın sonuçlandığı ve arşivlendiği zamana kadarki tüm aşamalarda uyguluyoruz. Koleksiyon içerisinde yer alan ses kayıtları 12 Eylül 1980 Darbesi Sözlü Tarih Projesi (Eylem Delikanlı – Özlem Delikanlı 2011-2017) kapsamında yapılan görüşmeleri içermektedir. Bu görüşmeler anlatıcı ve araştırmacıların izniyle daimi koleksiyona eklenmiştir. Bu kayıtlar 2011-2017 arasında farklı ses kayıt cihazlarıyla yapılan kayıtları içermektedir. Müze’nin sözlü tarih çalışmaları için video kayıtları yaptık. Görüşme yapılacak kişilere ulaşırken kartopu görüşme tekniğini kullandık. Bu kişilerin arasında toplumsal cinsiyet ve gelmiş oldukları siyasi gelenek bakımından denge kurmaya özen gösterdik. Görüşmelerin büyük bir kısmını pandemi kısıtlamaları ve seyahat zorluğu nedeniyle araştırmacının Zoom ile bağlandığı, sözlü tarih asistanının ve yönetmenin anlatıcıyla fiziki mekanda bir araya geldiği sessiz bir ortamda kaydettik. Görüşmelerin uzun olması sebebiyle sorular çıkarıldı; kimi tekrarlar, kayıt hataları veya duraksamalar anlatıcının onayıyla çıkardık. Anlatıcının izni ve onayı olmadan ifadeleri ve anlatısı kesilmedi. 

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu’nu Sözlü Tarih Metaveri Senkronizasyonu sistemini kullanarak oluşturduk. Bu sistem Bellek Müzesi dijital platformu üzerinde sözlü tarih kayıtları içinde sözcük arama olanağı yaratıyor. Böylelikle ikincil araştırma için çok daha geniş olanaklar ve odaklı arama opsiyonu sunuyor. Her kaydın deşifresinin teker teker girildiği bu sistemde anlatı sırasında hatırlanmayan önemli mekanların, kişilerin ismini, eksik veya yanlış aktarılan isimleri, tarihleri ve bunlara dair düzeltmeleri [ .. ] parantez içinde belirttik. 

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu, benzer bellek müzelerinde olduğu gibi travmatik bir geçmişin kaydını tutuyor. Sözlü tarih içerisinde travmanın kaydının da ayrı bir zorluğu var. Travmanın kaydedildiği bir çalışmanın istenilen sonuca ulaşması; araştırmanın bu konuda yetkin olmasına, anlatıcı ve araştırmacı arasında bir güven ortamının oluşmasına sıkı sıkıya bağlıdır. Sözlü tarih sorularımızı açık uçlu ve önceden belirlenmeyen sorular oluşturuyor. Yüz yüze ve uzun saatler süren görüşmelerde anlatıyı bölmemeyi ve üç taraftan aldığımız ses kaydını durdurmamayı tercih ettik. Bizim için görüşmelerde anlatılanlar kadar mimik ve jestlerin, beden dilinin, suskunlukların ve zorlanmaların da önemi var. Özellikle kayıp, yas, işkence, hak ihlali anlatıları anlatıcıların istedikleri şekilde ve detayda aktardıkları verilerden oluşuyor. Anlatıcıların istedikleri zaman konuşmaya ara verdikleri, bir konuda konuşmayı istemediklerinde ya da konuşmanın bir kısmının kayda alınmamasını talep ettiklerinde bu isteklerinin karşılandığı açık, şeffaf ve güvenilir bir platform  olmasına özen gösterdik.

 

Son kertede anlatıcıların istedikleri yerleri çıkardık; yanlış aktarımlar ve yanlış anlaşılmalara neden olabilecek kısımları belirttik; hukuk ekibimizin incelemesinin ardından  anlatıcılardan yazılı ve sözlü onaylarını birden fazla kez aldık. 

 

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi Sözlü Tarih Koleksiyonu anlatıcılarla ortak ürettiğimiz ve çalıştığımız sürecin özgün bir ürünüdür. Anlatıcılarımızın yaşam öyküleriyle tarihsel adalet mücadelesinin ve şimdiden örülen geçiş dönemi adaleti pratiklerinin etkin özneleri olmaları bizlere ilham verdi. Bu arşivi onların katkısı ve yol arkadaşlığı olmadan hakkıyla oluşturamazdık. Umuyoruz ki; kuşaklararası kolektif bir hatırlama pratiğine, geçmişle yüzleşmeye, insanlığa karşı suçların ve hak ihlallerinin duyulur hale gelmesine ve topyekûn bir demokrasi mücadelesine vesile olsun.